Çırağan Sarayı'na davetli olanlar için yaz aylarında kokteyl alanı ve davet alanı arasında ki uzun mesafe biraz yorucu olabiliyordu... Biz de davetlileri yormamak ve sıkıcı kokteyl bekleme süresini güzel bir şekilde noktalamak için nikah ceromonisini Çırağan Saray'ının HELİKOPTER alanına taşıdık. Çokta iyi yaptık :) Herkes bu durumdan memnun kaldı.
Eskidenmiş o nikah masasında imzayı attıktan sonra damadın ayağına basmak... Son yıllarda moda olan şeffaf nikah kürsüsünde nikahı kıyılan damat hemen kaçabiliyor.Bu da damatlarımıza ufak bir tiyo bizden :)
Düğün alanlarında en çok göz dolduran oturma grupları oluyor genellikle. Geleneksel olarak düğünlerde aile büyükleri en ön masalara oturtulur ve bizde yaşları ileri olan aile büyükleri için sandalyeden daha rahat olan oturma gruplarında onları ağırlamayı uygun gördük... Gençler ise piste en uzak masalara yerleştirilir, nasılsa dans başladığı zaman gençler soluğu dans pistinde alıyor.
Gelinimiz pembeyi diğer tüm renklerden farklı olarak çok seviyordu, bizde pembeyi konsept rengimiz yaptık.
Çırağan Sarayı'nın atmosferi zaten pek çok rengi memnunlukla taşıyabilen bir yapıya sahip olduğundan, aralarda ufak renk ve ton değişikliklerini uygun gördük.
Evet sarayın bulunduğu Boğaz kesimi nedeni ile bazen hatta çoğu zaman rüzgarlı düğünlerimiz oluyor, ama biz bunu da kendi avantajımıza çevirdik ve rüzgar estikçe uçuşan mor ve lila abajurlar kullandık.
Alanda arkada kalan masalar için yükseltici podymlar kurup herkesin düğünü ve ortamı daha rahat görmesini sağladık.biz çok beğendik davetlilerimizden gelen iltifatlarda bunu bize hissettirdi :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder